Eski Başkan Donald Trump'ın atadığı bir savcının görevi sona erdirildi, bir askeri operasyon sorgulanıyor ve Venezuela'ya bir ültimatom verildi. Bu üç olay, Washington'da yine hareketli ve gergin bir hafta yaşanmasına neden oldu. Bu gelişmeler, devlet yönetimindeki farklı kurumlar arasındaki dengeyi ve sınırları bir kez daha gündeme getirdi.
**Savcının Görevden Alınması**
En çok konuşulan olay, New Jersey Bölge Başsavcısı Alina Habba'nın görevden alınması oldu. Habba, daha önce Trump'ın avukatlığını yapmıştı. Bir federal temyiz mahkemesi, bu atamanın yasal süreçlere uygun olmadığına karar verdi. Mahkeme, atamanın Senato onayı alınmadan ve ilgili yasayı ihlal ederek yapıldığını belirtti. Davacıların avukatları, bu kararın çok önemli olduğunu söyledi. Çünkü bu karar, bir başkanın yasal süreçleri atlayarak istediği kişiyi atayamayacağını açıkça gösterdi. Bu durum, eyaletteki birçok önemli davanın geleceğini de belirsiz hale getirdi.
**Af ve Askeri Operasyon**
Aynı günlerde, Beyaz Saray tartışmalı bir af kararı açıkladı. Büyük bir dolandırıcılık suçundan yedi yıl hapis cezası alan David Gentile, sadece iki hafta yattıktan sonra Trump'ın affı ile serbest kaldı. Beyaz Saray, bu kararın adaleti sağlamak için alındığını iddia etti. Ancak bu, Trump'ın benzer suçlardan hüküm giymiş kişileri affetmesinin son örneği oldu.
Diğer yandan, Pentagon'un uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle düzenlediği bir askeri operasyon da soruşturma altına alındı. Beyaz Saray, operasyonun "meşru müdafaa" olduğunu söylese de, operasyon sırasında yaşanan ölümler ve olası protokol ihlalleri inceleniyor. Savunma Bakanı, operasyonu düzenleyen komutanın kararını desteklemediğini açıkça belirtti.
**Venezuela Krizi**
Dış politikada ise gerilim daha da arttı. Trump'ın, Venezuela lideri Nicolás Maduro'ya doğrudan bir mesaj göndererek istifa etmesini istediği öğrenildi. ABD donanmasının bölgedeki varlığı bu talebi güçlendiriyordu. Ancak Maduro bu talebi reddetti. Aksine, kendisine güvence verilmesi ve ordunun kontrolünü elinde tutmak için yeni şartlar öne sürdü.
Tüm bu olaylar, Amerika'daki siyasi kutuplaşmanın ne kadar derin olduğunu bir kez daha gösterdi. Uzmanlar, Başkan'ın yetkilerini genişletmek istediğini, ancak yargı ve ordu gibi kurumların buna direndiğini söylüyor. Devlet sistemindeki bu "denge ve kontrol" mekanizmaları, şu anda yeniden sınanıyor.